Sunday 31 March 2013

Hamilelikte bakım ve giyim

12. haftadan itibaren pantolonlarımı düğmeleyemez, etekleri giyemez hale gelmiştim. Tüm hamilelikte zayıf ve şişman kadınlar için farklı olmakla beraber 9-15 kilo aralığı normal sayılıyor. İlk aylarda 2 ya da 3 kilo almıştım ben de. Unutmadan tartı şart!
İlk aylarda hatta 6-7. aylara kadar üst almaya pek gerek duymadım, ama pantolon hemen almam gerekti. Benim memnun kaldığım markalar GeBe, LCW, H&M...
İlk pantolonumu çocuğu olan bir arkadaşımla almıştı. Pantolon bana pek komik geldi, göbek kısmındaki ekstra kumaş, yanındaki düğme:) Ne işe yarar, yok canım bu göbek kısmını ben doldurmam diyordum...Sonuçta 38. hafta itibariyle bu pantolonların göbeği dar geliyordu:)



Kilo almayla beraber çatlak sorunuyla ilgili araştırmalara başladım. Hep aklımda olan bu kremdi...
Eninde sonunda kullanacağım derken hamilelik bitti ve ben kullanmadım:) Zaten ilk 3-4 ay için bu tip kimyasal kremler önerilmiyor. Alternatif araştırmalarımda ilk önce bu kreme başladım.
Güzel, yumuşak ve bir süre devam eden nemlendirici özelliği var. Zaman içinde badem yağı önerildi; ama aynı anda badem yağı tüylenmeyi artırır denilerek öneri iptal oldu. Ben de doğaldan giderek bunu kullandım.
Body Shop kakao yağının kokusu beni rahatsız etti, ama bu yağ idare eder durumda. Bir de şans eseri Tunalı Hilmi Lokman Hekimi'nden kendi hazırladıkları 100 ml'lik harika karışımı edindim. İşte esas formül de bence buydu. Gebeliğim bitti ve hiç çatlağım olmadı:) Gün aşırı kullandığımı söyleyebilirim, bazen unutuyordum hatta. Son ay biraz daha sıkı tuttum işi, bir de göbek değil tüm vücudu nemlendirmek hem ruhuma hem derime iyi geldi...

Hamilelik şüphesi olduğunda bile cilt bakımı yaptırmamak gerekiyor. Çok sevdiğim cilt bakımından uzak kalınca en azından şu harika ürünü kullanayım dedim.
Çok uzun süre gidiyor, nefis bir koku ve ferahlik hissi veriyor.
Saçlarla ilgili de sorun yaşandığını okumuştum; ben yaşamadım...Bundan olabilir mi?


Hamilelikte ilk zor haftalarım...

Genel olarak hamileliğim çok rahat, keyifli ve sağlıklı geçti.
Mide bulantısı hiç olmadı mesela:) Ama 12. ve 13. haftalarda benim'mide boşalması, kazınması' dediğim bir dönem yaşadım. Gayet güzel yemeğimi yer yemez, on dakika bile geçmeden bazen 'açımmm' demek...Öyle böyle bir açlık da değil bu hemen birşeyler yeme ihtiyacı. O dönemde yaşadığım tek fiziksel sıkıntı buydu. Aslında bir de yaz dönemine gelmesi, aşırı sıcaklarda yine aşırı sıcak bir yere tatile gidişimiz de pek iyi gelmedi bana. Bir yandan ter, bir yandan aman çatlak olmasın diye yağlara bürünürken olan oldu ve bayağı bir isilik oldum. Kaşıntı, isilik...Yaklaşık 1 hafta da bunu yaşadım.
Gelelim psikoloji kısmına...
Eh, biraz kırılgan oluyor insan. En çok ve hatta tek ilgi beklediğin ise eşin oluyor, ama eşler aynı fiziksel değişikliği geçirmediği, hormonları da yerli yerinde durduğu için yeterince empatik olmayabiliyor. Bu da 3-4 gün sürdü:)
Sonuç olarak, yazın ve özellikle hamilelikte daha sıcak bir yere gitmenin alemi yok. Terleyen bir bünyeyi kremlemeye de gerek yok:)

Friday 29 March 2013

Hamile Olduğunu Öğrenmek...

Evet...
Sonuçta bir gün bakıyorsunuz ki hamilesiniz!
Hamile olup olmadığınızı öğrenmek için öncelikle piyasada bulunan ve oldukça aydınlatıcı olan kitleri kullanabilirsiniz. Bu kitlerde Beta-HCG hormonun varlığı sorgulanır, özellikle sabah idrarıyla uygulanan testte hormon tespitini çıkan ikinci çizgide görmek mümkün olur. Çok silik de olsa 2. pembe çizginin varlığında veya hamilelik şüphesi yüksekse ama tek çizgide kalması durumlarında testin tekrarı daha iyi fikir verecektir. Gelelim kan testine, o da Beta HCG hormonunun miktarını tespit eder. İdrar testine göre çok daha kesin sonuç verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. En son yapılan değerlendirme ise, ultrasondur. Adetin 1 hafta gecikmesi durumunda vajinal ultrasonla, 2. haftadan sonra abdominal (karın) ultrasonuyla en net bilgi edinilir. Böylece gebeliğin sağlıklı bir şekilde rahim içinde olup olmadığı da görülür ve içiniz rahat bebeğinizle ilgili hayallere yavaş yavaş başlayabilirsiniz...:)
Unutmamanız gereken bir tarihi hemen not almanızı öneririm, son adetin başlangıç günü (SAT). Bebeğin haftası, beklenen doğum tarihi ve gelişimi gibi her konuda bu tarih referans alınacak.
Son önemli bir bilgi de hamile kalmak için uğraşan kadınların gebelik testi yapmasıyla ilgili biraz sakin olmaları öneriliyor. Çünkü bazı hamilelikler çeşitli sebepler kendi kendine ilk günlerde sonlanabiliyor ki kadın bu sırada testi yapmış olursa, tahmin edersiniz ki önemli bir sıkıntı yaşayacaktır. Diğer bir konu ise, testlerin olumlu ve olumsuz çıkışının her seferinde kadının psikolojisini etkilemesi. Bu yüzden adetin 1 hafta gecikmesinden önce test yapılmaması daha sağlıklı olabilir. İnfertilite (kısırlık) tedavisinde olduğu kadar, sağlıklı gebe kalma sürecinde de güçlü ve pozitif bir psikoloji hem ruha hem bedene çok yararlı olacaktır... Bu yüzden gülümseyin, başka keyifli işlerle uğraşın, sağlıklı beslenin, gezin, sohbet edin:)


İlk ultrasonlar benim için hayal kırıklığı olmuştu. Neden? Çünkü her ne kadar embriyo (benim söylemim -yaratık-) göreceğimi bilsem de biraz daha insana benzemesini bekliyordum:) Bir yandan da bağlanmama gerekliliği gibi bir psikoloji de vardı. Bunun sebebi çevremde düşük riski yaşayan kişilerin olması, 12 haftaya kadar gebeliğin riskli olabileceğine dair genel kanı, tarama testlerinde olumsuz bir şeyin çıkması... Yani ne kadar gereksiz ve olumsuz bilgi varsa hepsinin olması, bebeğe fazla bağlanamama duygusuna yol açmıştı. 

Neyse ki tarama testleri temiz çıkarken, bir yandan haftalar geçti, ultrason görüntüsü şekillendi...

Şu sitede iyi bilgiler var tık!

Tuesday 26 March 2013

İlk baştan başlayalım...


Bebek sahibi olmaya karar vermek...
Bazıları için çok doğal ve sıradan bir şekilde karar verildiğinde gebe kalınabilirken, bazıları için daha zor ve meşakatli bir süreç olabiliyor. Öncelikle gebe kalmaya karar verildiği andan itibaren özellikle (ve hep öyle de olacak) kadının hayatı değişiyor. Alkol, sigara, atlama, zıplama, ağır sporlar, adet günlerinin heyecanla beklenmesi, ovülasyon tarihlerinin hesaplanması, folbiol tablet kullanmaya başlama...şimdilik aklıma gelenler bunlar.
Yaşı uygun ve geçmişinde belirgin sorunları olmayan bir çift olarak normal prosedür- uygulama- başladı bizde. 6. ayın sonunda henüz gebe kalamadığım için rahim filmi (HSG) çekildi. Bu tam bir macera başlangıcı oldu benim için:) Rahim filmi öncesinde internettten araştırma yapmaya başladım ki yapmaz olaydım dediğim bir sonuca ulaştım. Neler yazılmamış, ayılanlar, bayılanlar, genel anesteziyle yaptıranlar...Tabi ben de gergin ve titrek laboratuvara gittim. Doktoru ikna edip anesteziyle yaptırma derdindeydim aslında. Ama doktorum 'hadi hop, a kuş varmış' derken, ben yüzümde kocaman bir gülümsemeyle 'bitti mi, gerçekten mi, bu kadar mı' sorularıyla masadan kalkıyordum. İnternetten yorumlarını okuduğum forum sitesine de benzer yorumlarımı yazdım. Umarım birileri daha rahat atlatıyordur. Tabi aslında sonuç olarak benim film sonucum temiz çıktı, belki bu da ağrısız bir müdahale yaşamamı sağlamıştır. Bunu net bilemiyorum, ama böyle rahat da atlatılabiliyor akılda tutmak iyi olabilir.
HSG sonucu temiz çıkınca 3 ay daha bekleme süresi verdi doktorumuz ve 2. ayın sonunda gebe kaldım:)

HSG ile ilgili sağlıklı bilgi için buraya tık!