Friday 26 April 2013

Hamilelikte psikoloji...

En çok yazmam gereken bu konuyken, biraz daha kısa ve öz geçmek istiyorum. 
Öncelikle kendi deneyimim doğrultusunda, aile desteği en önemli madde.
Diğer maddeler; hazır olmak, bebeği istemek, maddi manevi konularda ekstra sorunlarla uğraşmamak, doğum sonrası kaygıların az olması, hamilenin huzurlu olması, gevşemeyi bilmesi, tercihen 'anne'sinin ilgisiyle içiçe olması, eşinin ilgi ve sevgisinin devam ettiğini görmesi, arkadaşlarından sağlıklı deneyimleri dinlemesi, hamilelik dışında hobi edinebilmesi...
Benim hobim keçe ile uğraşmak, çeşitli süsler yapmak oldu. Ayrıca kitap okumak, bebeğimle müzik dinlemek, gün içinde kısa yürüyüşlere çıkmak oldukça rahatlatıcıydı.
Hazır olmakla ilgili, normal doğum istediğim için bu konuyla ilgili birçok video izledim, yazılar okudum ve normal doğum yapanlarla konuştum. Tabi son anda sezeryana döndüğüm için bu bilgiler sadece genel kültür olarak kaldı:)

Monday 22 April 2013

Hamilelikte konfor, sağlık ve diğerleri:)

Evet, 8. aya kadar pek öyle konfor sorunu olmazken, gel gelelim 32. haftadan sonra hayat gittikçe zorlaştı benim için. 
Başlıca sorunlar;
-Kilo artışına bağlı, oturup kalkmada zorlanma, vücut ağrıları, kıyafet yelpazesinin daralması...Bunlara çözüm olarak, ayaklarım hep havada ve 3-4 minderle oturdum. 33 veya 34. haftalara kadar yoga yaptım...Yogaya önceden başlamış olmanız büyük bir avantaj, ben yıllardır uğraştığım için hamile yogası için ders almama gerek kalmadı. Ama eğer hiç bilmiyorsanız, mutlaka denetim altında yapın. Benim takip ettiğim hamile yogası videosu için tık!

- Uykunun bozulması nerdeyse 12. haftadan sonra başladı. Gece defalarca uyanma, nadiren uyuyamama, son haftalarda dönmekte zorlanma:) Bunun için yapacak pek birşey yok, ama bacak arasında yastıkla uyumak, uyandığımda ise keyif almaya çalışmak iyi geldi. Son 2-3 hafta uyku ihtiyacım çok arttığı için gün içinde 2-3 saat uyumak çok keyifliydi. Uyku için özel hamile yastıkları var, bence biraz gereksiz ama birinde varsa denenebilir...

- Çabuk yorulmak tam bir başa durum! Psikolojik olarak buna alışmak bile 1 haftamı aldı, çünkü kabullenemedim. Sanırım yine 8. ay içinde, önceden çok kolay yaptığım işler ilk 10 dakikasında beni yorunca 
pek kabullenmek istemedim. Ama edince, dinlenmeyi, biraz daha az iş yapmayı, bölerek yapmayı öğrenince bu da yoluna girdi.

-Diş eti kanaması, internet araştırmalarım geçici olduğunu söyleyince pek uğraşmadım bununla. Mümkün olduğu kadar iyi fırçalama, ip kullanma, bazen gargara yaptım. Hamilelik sonrası bakacak olursam, sanırım yeterliymiş benim için, çünkü şu anda diş eti kanaması kalmadı.

-Hurafeler! Bu konu için ayrı başlık açmak hatta kitaplar yazmak lazım. Ne kadar gereksiz söylem var, ve bunlara inanarak söyleyen, karşıyı umursamayan insan var...Benim en çok çektiğim 'kız çocuk olsa basen genişler, kız değil seninki', diğer en sıkıntı yaşadığım ise 'kız çocuk erken gelir'. İşte bu erken gelmesi davasından son 2-3 hafta sürekli doğurmam gerekiyor da bir sıkıntı var gibi durum yaşadım. Sonuç olarak kızım 40'ı geçti, 5 gün de gelmedi:) Ayrıca kız çocuk da basenin genişlemeyeceği, karnın toparlak olabileceğini de göstermiş bulunuyorum. Lütfen gereksiz hurafeleri dinlemeyin, ilgilenmeyin, bu insanlardan özellikle son haftalarda uzak durun...


Tuesday 16 April 2013

Hamilelikte Beslenme

Şanslı hamilelerden biri olarak mide bulantısı hiç yaşamadım:) Ama 12. haftada yaşadığım sıkıntılı bir ani mide boşalması, deli gibi acıkma, ani halsizlik durumu oldu. Bunun dışında o dönemde özellikle yemek isteksizliği belirgindi...Sonra neler oldu? Yemeye içmeye devam:) Sadece balık ve cevizde zorlandım.

Evet, balık da zorlandım ama haftada 1-2 yemeye gayret ettim, cevizi ise bıraktım. Onun muadili özellikle taze badem (günde 5-6 tane) ve bazen de taze fındıkla idare ettim. Balık da hala en çok tercih ettiğim (kolaya da kaçtığım) hamsi mevsimi değilse, levrek, çipura gibi bir deniz balığını tümüyle kılçıksız fileto yaptırıp almak. Sonra ızgarada pişirip, yanına roka salatasıyla afiyetle yemek...

Hamilelikte diğer dikkat ettiğim beslenme maddesi, süt ve süt ürünleri oldu. Günlük 2 bardak veya kase kadar süt veya yoğurt tükettim. Tabi sıkıldığım zamanlar için, özellikle sabahları nesfite eklediğim süt kurtardı, akşamları ise yoğurda tatlı birşeyler katarak kalsiyum ihtiyacını karşılamaya çalıştım. Yoğurdumu daha çok annem mayaladı. Maya için Activa, sütü ise AOÇ süt kullandık.



Diğer yeme içme konularında, haftada 1-2 kırmızı et, diğer günler bakliyat ve sebze ağırlıklı beslendim. Her sabah yumurta, tabi ki vazgeçilmezimdi (hala da öyle). Tavuk artık yemiyorum, bu yüzden kırmızı et tercih ediyorum. Sebze, bakliyat, badem, hatta bazen ekmeğimi bile doğal almak benim için çok önemli hale geldi. Özellikle yaptığım ettiğim herşey bebeğimi etkiliyor diye kabul ettikten sonra. Bu yüzden de İpek Hanım'ın Çiftliği olmazsa olmazım...

Neleri hayatımdan çıkardım diye düşününce; asitli içecekler, hazır meyve suyu, kahve, balık dışındaki deniz ürünleri...azalttığım ise hamur işleri, dışarıda yemek yemek, bitki çayları oldu.

Bunlar işe yaradı mı? Umarım öyledir, şimdi bebeğime baktığımda, çok sağlıklı ve huzurlu bir bebek olduğunu görüyorum. Doğum öncesi beslenmemin de katkısı büyük ihtimalle vardır, hele ki kilo ve boyu itibariyle bu kadar iri bir bebek genetiğin yanısıra, iyi beslenmeden olur muydu, bilemiyorum:)